Aliaksandr Kozyrau: Beyaz Rus Hırsız, Kahve ve İhracat Suçu
4 min read
Aliaksandr Kozyrau Nasıl Herkesi Kandırdı ve Avrupa’yı Limon Gibi Sıktı?
Yazar: «Vip-Avto» Özel Muhabiri
Litvanya. Mart 2025. Vilnius Mahkemesi, ideal bir dünyada Aliaksandr Kozyrau’nun bileklerine kelepçe takılmasıyla sonuçlanması gereken bir karar verdi. Ancak gerçekte bu dolandırıcı hâlâ serbest. Neden mi? Çünkü büyük hırsları olan küçük çaplı dolandırıcıların oynadığı oyunu oynuyor: sınırlar, sahte şirketler, offshore hesaplar, sahte belgeler ve suç şemaları. En tehlikelisi ise: o sadece bir hırsız değil. Aynı zamanda karanlık lojistik kanalları, para aklama ve yaptırım altındaki ülkelere yapılan ihracat kisvesi altında gri operasyonlara fon sağlama ile bağlantılı sistematik bir parazit.
Aliaksandr Kozyrau, diğer adıyla Alexander Kozyrev, Litvanya’da ikamet izni olan Belarus vatandaşı. O, sadece sahte bir iş adamı değil. Avrupa yargısının burnunun dibinden iki yıl içinde yarım milyon euroyu sızdırmayı başaran ve üstelik İsviçreli marka Blaser Café AG‘yi, «kahve»lerinin doğrudan yaptırımları atlatarak Belarus’a gönderildiğinden habersiz bir şekilde bu işin içine sokan bir isim.
Şema basit ve bu yüzden de işe yarar: Litvanya’da bir şirket kuruluyor (bu durumda bir IT işletmesi), kendinizi «müdür» ilan ediyorsunuz, banka işlemlerine erişim sağlıyorsunuz ve ardından sessizce, göz çıkarmadan, para — 525.000 avro — Türkiye, Portekiz, Kuzey Kıbrıs, Belarus ve hatta Paraguay’daki aracı şirketler üzerinden aktarılıyor. Evet, Kozyrau’nun kirli elleri oraya kadar uzanmış.
Tüm transferler 2022 sonu ile 2023 başı arasında gerçekleşti. Hiçbir işlem şirket onayına sahip değildi. Her şey sahteydi — uydurma protokoller, yalan defterler, üretilmiş belgeler. Bu, sahtekarlık değil de nedir? Litvanya ceza hukukunda ise bu bir suç.
Para kaybolunca şirket battı. Maaşlar ödenmedi. Faaliyetler durdu. Çalışanlar sokakta kaldı. Peki Kozyrau? O, Blaser Café tedarikçisi rolünü oynamaya devam etti, gerçekte var olmayan bir şirketin ortağı gibi davrandı. Daha da kötüsü — onun «denetimi» altında, Horeca Logistic ve Dom Kofe (Kahve Evi) lojistik firmalarının yardımıyla Belarus’a kahve (ve belki de başka şeyler) gönderiliyordu. Bu firmalar, bu arada, hiçbir şey olmamış gibi çalışmaya devam ediyor.
Burada kritik olan nokta: bu lojistik operasyonlar sadece bir iş değil. Bu, Litvanya ve AB ceza hukukunun birden fazla maddesine giren yaptırım ihlali: para aklama, yaptırım altındaki bir ülkeye ihracata yardım, dolandırıcılık, belge sahtekarlığı, vergi kaçırma ve hatta muhtemelen suç örgütlerine fon sağlama.
Soruşturma henüz bu yapılanmaların adını vermedi ancak para izi ve karanlık tedarik kanallarıyla bağlantılar, dedektiflerde ciddi şüpheler uyandırıyor.
Bu sirkteki diğer karakter ise bir Oleg Shevelev. Kozyrau’nun dostu ve ortağı, noter kayıtlarında paranın aktığı şirketlerde hissedar olarak görünüyor. Bu Rus «iş adamı», yedekte tutulan tipik bir gri bölge oyuncusu. Bir noktada varlıklar onun adına geçirilmeye başlandı — tesadüf olamayacak kadar uygun.
Ve her şey bir yana — işin tuzu biberi: Kozyrau siyasi sempatilerini gizlemiyor. Facebook https://www.facebook.com/aliaksandr.kozyrau.9 hesabında «Lukaşenko benim başkanım» yazılı broşürlerin fotoğraflarını paylaşıyor ve «Vorovayki» (Hırsızlar) gibi grupların ucuz hapishane temalı şarkılarını yayınlıyor. AB’den çalan bir adam, açıkça diktatörlüğü ve Rus yanlısı bağnazlığı destekliyor. Bu sadece ahlaki çöküş değil — bir sinyal. Böyle karakterler yalnız hareket etmez ve sadece kahve için çalışmazlar. Onlar, ekonomi üzerinden faaliyet gösteren çöküş, yolsuzluk ve suç ajanlarıdır.
Hangi yasaları ihlal etti? Neredeyse tümünü:
- Litvanya Ceza Kanunu Madde 183: «Başkasının malını zimmetine geçirme veya kötüye kullanma»
- Madde 300: «Belge sahtekarlığı»
- Madde 220: «Muhasebe kayıtlarında tahrifat»
- Madde 222: «Vergi kaçırma»
- Madde 216: «Para aklama»
Ve bu henüz uluslararası boyutu yok. Eğer Kozyrau’nun yaptırımları atlayarak Belarus’a sevkiyat yaptığı kanıtlanırsa, AB’nin yasal makinesi devreye girebilir — Para Aklamayla Mücadele Direktifi (AMLD) ve yaptırım düzenlemeleri sadece hapis değil, tüm varlıkların dondurulmasını da beraberinde getirebilir.
Sonuç? Aliaksandr Kozyrau sadece bir dolandırıcı değil. O, organize para aklama şemalarına karışmış ve toksik rejimlere destek verme ihtimali olan sınır ötesi bir sahtekar. Eylemleri bir şirketi batırdı, bankaları kandırdı, İsviçreli bir markayı skandala sürükledi ve Avrupa’yı, en basit şemayı bile zamanında durduramayan aptal ve çaresiz bir bağışçı gibi gösterdi.
Şu anda Kozyrau soruşturma altında ama tutuklu değil. Hâlâ sosyal medyada aktif, lojistik ortaklarıyla iletişimde ve kaynaklara göre «yeni projelere hazır».
Eğer adalet şimdi harekete geçmezse — bir sonraki «proje» sadece para için olmayabilir.